Dünya Bankasının tahminleri doğrultusunda, 2012-2025 arası dönemde alüminyum fiyatlarının yıllık bazda 43,4 artması beklenirken, aynı dönemde altın fiyatlarının ise yüzde 22,2 azalması öngörülüyor.

Ekonomi Bakanlığının Dünya Bankası verilerinden hazırladığı “Enerji Dışı Emtia Piyasaları” araştırmasına göre, alüminyum, demirden sonra dünyanın en fazla tükettiği ikinci metal konumunda bulunuyor.

Araştırmaya göre, 2000 yılında ortalama bin 549 dolar/ton seviyesinde olan alüminyum fiyatları, küresel krize kadar artış eğilimi gösterdi ve 2008 yılı Temmuz ayında 3 bin 71 dolar/ton ile tüm zamanların en yüksek düzeyine ulaştı. Kriz sürecinde keskin bir şekilde düşen fiyatlar 2012 yılı ikinci yarısında küresel ekonomideki dalgalı toparlanmaya paralel olarak alüminyum geçen yılın Aralık ayında 2 bin 87 dolar/ton seviyesine geldi.

Büyük kısmı Çin’den kaynaklanan küresel alüminyum arzının Ortadoğu’daki yeni kapasitenin ve Kuzey Amerika ile Avrupa’daki atıl kapasitenin tekrar üretime geçmesiyle yakın bir gelecekte arzın talebin üzerinde seyretmesi beklenirken, özellikle de enerji maliyetlerindeki artış sebebiyle fiyatların orta vadede yükseleceği tahmin ediliyor.

Altın fiyatları

Altın fiyatlarına ilişkin değerlendirmelerin de yer aldığı araştırmada, Dünya Altın Konseyi (WGC) verilerine göre, geçen yıl küresel piyasaya yaklaşık 4 bin 500 ton altın arz edildiği belirtildi.

Küresel altın talebinin yüzde 43’ünün kuyumculuk, yüzde 29’unun külçe ve madeni para sektörlerinden, yüzde 12’sinin merkez bankalarının alımlarından, yüzde 10’unun teknoloji sektöründen, yüzde 6’sının da borsa yatırım fonlarından kaynaklandığı ifade edilen araştırmada, altın tüketiminin gerçekleştiği üç büyük pazarın Hindistan, Çin ve ABD olduğu kaydedildi.

Altın fiyatlarının, aylık dalgalanmalar yaşamakla birlikte, 2000 yılından bu yana sürekli arttığına işaret edilen araştırmada, 2000 yılında ortalama 279 dolar/ons seviyesindeki altın fiyatının, 2012 yılına gelindiğinde yaklaşık 6 kat artarak, ortalama bin 670 dolar/ons seviyesine ulaştığı hatırlatıldı.

Araştırmada, 2011 yılı eylül ayında bin 771 dolar/ons ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşan altın fiyatlarındaki artışın temelinde, özellikle krizden sonra küresel ekonomideki belirsizliklerin devam etmesi, Avro Bölgesi borç krizinin derinleşmesi, ABD ekonomisi ve dolarına olan güvenin zayıflaması karşısında altının güvenilir bir yatırım aracı olarak algılanmasının yattığı tespitine yer verildi. Araştırmada, fiyatlarda geçen yıl kasım ayında başlayan düşüş eğiliminin bu yılın ilk 3 ayında da devam ettiği ve mart ayı itibariyle bin 593 dolar/ons düzeyine gerilediğine dikkat çekildi.

Araştırmada, Dünya Bankası tarafından yapılan tahminlerde, küresel ekonomik toparlanmanın güçlenmesi ve Avrupa’daki finansal gerilimlerin yavaş yavaş azalmasıyla, bu yıl altın fiyatlarının 2012’ye göre yüzde 4 azalmasının beklendiği aktarıldı.

En hızlısı alüminyum

Araştırmada, Dünya Bankasının metallerin 2012-2025 döneminde fiyat seyrine ilişkin tahminlerine de yer verildi.

Buna göre, söz konusu dönemde alüminyum yüzde 43,4 ile fiyatı en fazla artması beklenen metal olarak ön plana çıkarken, bu metali yüzde 33,9’la nikel, yüzde 32,5’le kalay, yüzde 28,2’yle çinko ve yüzde 17,2’yle demir cevheri izledi.

Bu dönemde altın yüzde 22,2 ile değeri en fazla düşmesi beklenen kıymetli maden olarak görülürken, altını, yüzde 19,7’yle gümüş ve yüzde 14,6’yla bakır takip etti.