Firma profili
Orgadata, Aşağı Saksonya / Leer’de yer alan başarılı ve hızla genişleyen bir yazılım şirketi. 30 yılı aşkın bir süredir tecrübeleri ve teknolojik yönetici pozisyonu ile sektörde öncülük yapıyor.
Ana ürünü LogiKal® programı. LogiKal® pencere, kapı ve dış cephe yapısına yönelik bir branş yazılımıdır ve tek cümleyle tüm önemli profil sistemlerine piyasa koşullarına uygun çözümler sunan bir paket programdır.

Umur Bey, söyleşimize başlamadan bir cümle ile cevaplayacağınız bir soru sorsam… Sizce fuarların anlamı nedir?
Fuarları; firmaların geleceğine yaptığı yatırımlar ve bilginin en hızlı paylaşıldığı ortamlar olarak görüyorum ben.
Orgadata Yazılım % 100 Alman menşeli bir firma. 2012 yılına kadar Elumatec firması ile birlikte çalıştık. 2012 yılının başında Almanya’nın vermiş olduğu karar doğrultusunda, ayrılarak kendi firmalarımızı kurduk. Şu an İran, Dubai ve Türkiye’de konumlanan ofislerimizin yönetimini üstlenmiş bulunuyoruz. Halen bu 3 birimin genel müdürlüğünü yapıyorum. Burada 9 kişilik kadro, Dubai’de 4, İran’da da 3 olmak üzere ben dâhil toplam 16 kişilik profesyonel bir kadromuz var. 28 ülkeye hizmet sunuyoruz ve 700’ün üzerinde müşterimiz var. Lisans sözleşmesi olarak sayı vereceksek eğer 1500-2000 civarında lisans anlamına geliyor bu durum. Türkiye’de iyi bir konumdayız. Avrupa’nın genelinde ise gerçekten çok büyük bir pazarımız var. Şu sıralar bu büyümeyi Orta Doğu’ya aktarmayı düşündüğümüz için ciddi yatırımlar yapıyoruz. Türkiye’de 10 yıllık bir geçmişi olan bir firmayız, fakat Orgadata Yazılım 30 yıllık bir deneyim ve bilgi birikiminin üzerinde yükseliyor. 10 sene içerisinde hem ekibimin gayretleri hem de kendi çabamla iyi bir yerlere geldiğimizi düşünüyorum. Bu çabalarımızın semeresini de zaman içerisinde aldık; sektörün önde gelen sistem evlerinin hemen hemen tamamı ile çalışıyoruz. Tek bir ürünümüz var ve biz bunun üzerinde uzmanlaştık, tamamen Almanya ile ortak hareket ediyoruz. Sattığımız ürünlerle müşterilerimizin tam memnuniyetini sağladık bugüne kadar.
2012 yılında, görevi devraldığımızdan bugüne birçok yenilikler yaptık ve bazı opsiyonlar gerçekleştirdik; kredi kartı ödemeleri, uzun vadeli kiralamalarda indirimler vb. gibi. Ayrılma aşaması sonrası birlikte çalıştığımız gruptan ayrılırken yaşadığımız sorunları hızla giderdik. Kendi firmamızı kurunca, artık her şey daha farklı oldu. Bu noktada en büyük destek, çözüm ortaklarımız, müşterilerimiz ve Almanya’daki firma üst yönetimimizden geldi. Avrupa’daki birim fiyatlar uygulaması yerine, ülkemiz şartlarına uygun bize has kademeli fiyat baremleri sistemine geçtik.
Umur Bey, ofislerinizin bulunduğu ve gelişen 3 büyük ülkeden; Dubai, İran ve Türkiye ofislerinden bahsettiniz. Bu üç ülkenin ne anlamı var?
Öncelikle şunu söyleyeyim; sormuş olduğunuz bu soru çok özel bir soru, bunun için teşekkür ederim. Her şeyden önce biz bu coğrafyanın evlatlarıyız; kültürünü, yapısını, insani özelliklerini iyi biliyoruz. O yüzden bu üçgenin içerisinde bir şeyler yapmak bizim için çok önemli. Global olarak baksanız bile; bu üçgen gelişen, geliştiren, doğal kaynaklarının çok zengin olduğu bir üçgen. Somut örnek vermek gerekirse sadece Suudi Arabistan’ın neredeyse orta ölçekte bir devletin toplam bütçesi kadar ciddi yatırımları söz konusu. Zaten Ortadoğu yapısı itibariyle çok hareketli bir pazar. Bu devinim, şimdilerde Afrika’da da kendini göstermeye başladı. Dubai’de global ekonomik kriz kendini fazlası ile hissettirdi, fakat 2012 yılı itibari ile bu durgunluğu atlatmayı başardı. Türkiye’yi zaten biliyorsunuz, her türlü gelişmeye hemen adapte olmasıyla meşhur. Bunlar önemli etkenler diye düşünüyorum.
Peki, bir firmanın Orgadata’yı tercih edişinin sebebi ne olmalıdır; artılarınızla ilgili konuşabilir miyiz?
Öncelikle; bir ürün, insanların hata yapma payını sıfıra indirebilmeli. Veri tabanlarının çok profesyonelce hazırlanması gerekiyor. Üretici firma katalogunda ne varsa onu taahhüt edebiliyor olmak ve bu taahhüdü gerçek uygulama ile bağdaştırabilmek çok önemli. Yani; iddiasının arkasında duramayan, işlevi olmayan, sahada gerçekçi ve pratik çözümler sunamayan çalışmaların yeri yok bizim piyasamızda. Sadece ürün satışı da tek başına bir seçenek değil; gerek veri güncellemesi gerekse müşteri bazlı teknik destek yardımının devamlılık arz etmesi gerekiyor. İki ay kadar önce Suudi Arabistan’a bir proje yüklememiz oldu, müşterimizin firmasına yeni katılmış Filipinli bir arkadaşa ders verdik, şu an o kişi etrafındakilere ders verir hale geldi. Bütün bunlar güçlü ve gelişmiş bir yapıya sahip olmamızla ilgili. Almanya 30 senedir bunu yapıyor; alüminyumla adeta bütünleşmişler. Her bir gelişmeye paralel hemen çalışma yapılıyor. Sektörde farkına varılan en ufak hatanın minimize edilmesi gerekiyor. Bunu, program tamamen kendisi çözüyor. Biz bunun sorumluluğun bilincindeyiz ve vizyon açısından çok geniş bir yelpazeye sahibiz.
Umur Bey, Türkiye son dönemlerde çok ciddi projeleri üstlenmeye başladı. Büyük firmaların dışında tabanda bu işe yeni giren ve gerçek anlamda çok başarılı işleri yapmaya hazırlanan firmalar da gündemde; onlara önerileriniz nedir bu tip çalışmalar için?
Öncelikle bu tip çalışmalar profesyonelce yapılmalı. Çünkü detay çözümlerinin önemi zaman içerisinde anlaşılır hale geliyor. Bu işin üzerine ciddiyetle gidildiğinde de programların ve hesaplamaların önemi ortaya çıkıyor. Çünkü bilinçli kullanıldığında programlar artık hemen hemen her şeyi çözüyor, yeterki kullanıcı hesaplarını yaparken yararlanabileceği tüm noktaları doğru detaylandırsın.
Evet son zamanlarda çok ciddi projeler gündemde… Bunları üstlenmek isteyen birçok aday firma olması da gayet doğal. Bu tip iddialı projelerin çözümü ilk etapta zor gibi görünse de, zamanla kazanacakları tecrübe ile üretimleri ve montaj aşamaları basitleşecektir. Her konuda olduğu gibi burada da firmalarımızın kendi şirket hafıza ve bilgi birikimlerini geliştirmeleri gerekiyor. ‘Bunlar nasıl yapılıyor’ diyerek olayın akademik, fen ve ilmi kısımlarını incelemeleri gerek. Bazıları, önce işi alıp sonra da elindeki programların projenin tüm problemlerini çözmesi beklentisindeler. Bu yaklaşım kimseyi bir yere götürmez ve taşeronluktan kurtarmaz. Benim programımın ciddi bir maliyet hesabı var, ciddi bir K hesabı var, ciddi bir statik hesabı var, CE üzerinden çok önemli raporları sağlayabilme imkânı var. Ancak kullanıcı firmalara baktığımızda bu özelliklerin çok az bir bölümü bize soruluyor veya bu özelliklerin öğrenilmesi için çok az çaba sarf ediliyor. Yine devrim niteliğinde bir uygulama da şu; ift rosenheim ile ortaklaşa online veri üzerinden rapor alış verişi yapıyoruz. Bunun anlamı; Almanya Stutgart’taki bir uygulamacı, yaptığı doğramanın CE belgesini ve ürün sertifikasını benim programım üzerinden alabiliyor demek. Tıpkı beyaz eşya sektöründeki ürün sertifikaları gibi, taktığı her pencerenin üzerine bu etiketleri işlemek zorunda. Bunlar zaman içerisinde yaygınlaşacak ve ürünler üzerinde standartlaşmaya gidilecek. Sektörümüz açısından baktığımızda işin, sadece camı alüminyumla bütünleştirmekten ibaret olmaması gerekiyor. Bu yüzden bu yeniliklerin takip edilmesi ve bizim gibi gerçek manada çözüm odaklı ciddi firmalarla mutlaka her konuda bilgi alışverişinde bulunulması lazım diye düşünüyorum.
Umur Bey; söyleşi için, bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyoruz.
Ben teşekkür ederim, iyi çalışmalar…