Hüner Group’un başarılı yöneticisi Ergün Günevi bizi tesislerinde konuk ettiler. Hem Ergün Bey, hem firmanın pazarlama müdürü Gülşen Hanım bizlere evsahipliği yaptılar.
Sohbetler sırasında öne çıkan bir anlayış vardı ki buna değinmeden geçmek olmaz diye düşünüyoruz. Fark ettiğimiz en önemli şey, Hüner’in alüminyum sektöründe yeni bir anlayışın peşinde olduğu gerçeğiydi. Neydi bu anlayış. Ergün Bey de, Gülşen Hanım da bu anlayışı bütün açıklığıyla izah ettiler. Altını çizdikleri konu Hüner’in rekabet koşullarının tuzağına düşmeyeceği, üretim miktarını yükselterek müşteriyi ikna edecek fiyatlar sunmak yerine kaliteyi ön plana çıkartacağı ve kalite odaklı bir üretim anlayışına sahip olarak sektöre değer katacağıydı. Bunun altını çizen Ergün Bey, kendisini ve firmasını sektörden soyutlayan bir kibir içinde olmadığını da şöyle ifade etti. Sektörün çok büyük firmaları var ve onlarla boy ölçüşmek gibi bir haddimiz yok, onlardan öğrenecek çok şeyimiz olduğunu biliyoruz. Bizim anladığımız müşteri kapmak için fiyatların üzerine oynamak yerine sektörün kalite çıtasını yukarıya taşımak idealindeki bir firma ile karşı karşıyayız. Alüminyum Yapı Dergisi olarak çok keyif aldığımız bu sohbeti siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
20 yıldır Hüner Krikodayım, Kalite yöneticiliğinden başlayıp, genel müdürlüğe kadar uzanan uzun bir süreçten geçtik. Genel Müdür olduktan sonra da arkadaşlarımızla birlikte şirket sahibimizi çeşitli yatırımlara girilmesi konusunda ikna ettik. Firma sahibimizin de bizlere güveniyle bu yatırımları yaptık ve yapmış olduğumuz yatırımların çok doğru adımlar olduğunu gördük. Alüminyuma gelince otomotiv sektöründe alüminyum kullanımının giderek arttığını ve bu alanda önemli bir açık gördüğümüzden Hüner Group olarak alüminyuma da girdik. Kurmuş olduğumuz tesiste otomotiv sektörüne ve beyaz eşya sektörüne daha fazla ağırlık vererek ilerleyeceğiz.

Sizler de biliyorsunuz ki alüminyum sektöründe müthiş bir rekabet var. Siz bu anlayış içerisinde yer alacak mısınız?
Kesinlikle hayır, biz sektörde yeni bir yol açmak için çabalayacağız. Derdimiz çok üretip de uzun vadeli çeklerle çalışmak değil. Kaliteli üretim, zamanında teslimat önceliğimiz. Zaten sektörü bu yola iten merdiven altı firmalardır. Biz bu firmaları dikkate almayarak yolumuza devam edeceğiz. Uzun vadeli çekler bence sektörün kanayan yarasıdır. Uzun vadeli çekler siz ne kadar büyük firma olursanız olun mutlaka sizi zor durumda bırakır. Tesisinizde çalışan onlarca personele maaş olarak 6 aylık çek kesip verebilme gibi bir şansınız yoktur. Ödediğiniz vergiler için vergi dairesine tutup 6 aylık çek veremezsiniz. Biz Hüner Group olarak alüminyum sektöründe hiç bir firmayla rekabet içerisine girmeyeceğiz. Bizim gayemiz kapımızı her çalana ürün satmak değil. Biraz önce de dediğim gibi amacımız kaliteli üretim zamanında teslimat. Profosyenel personellerle çalışıyoruz. Biz ekibimize kime ne kadar sattın, git bu ürünü nasıl satarsan sat, vadesi önemli değil, malı gönder ödemesi nasıl olsa gelir, yeter ki her yerde olalım, daha çok üretelim, gövde gösterileri yapalım demiyoruz. Bizler personelimizle masaya oturduğumuz zaman öncelikle tesisimizin içerisinde yapacağımız işten ne kadar fire çıkacak, kullandığımız kalıbın bakımları ne zaman yapılacak, bunları konuşuyoruz. Bu arada şunu da söylemeliyim; kalkıp da bi Asaş, Arslan Alüminyum, Erdoğanlar Alüminyum, Saray Alüminyum gibi firmalarla da rekabete girmek gibi bir düşünce ve hedefimiz yok. Alüminyum sektöründe yolumuza emin adımlarla devam edeceğiz. Hüner Alüminyum olarak bizim farkımız grup şirketlerimizin de yetenekleriyle siparişleri hammaddeden başlayıp müşterinin kullanacağı parça haline getirebilme yeteneğimizdir.
Kısaca bahsedecek olursak; Hüner group şirketleri içerisinde; Presler ile sac şekillendirme, CNC boru bükme makineleri ile alüminyum,çelik ve paslanmaz çelik boruları şeklillendirme yapıyoruz.Sac yada boru olarak şekillendirdiğimiz parçalar üzerine Kaynak robotları ile bağlantı parçalarını kaynak edip,müşterilerimize komple bitmiş ürün olarak tüm ölçüsel ve laboratuvar testlerinden onay almış parçalar teslim ediyoruz.
Yeni yaptığımız yatırımlar ile kurduğumuz HÜNEL Kalıp firmasında her türlü kalıp, aparat ve fikstürlerin dizaynlarını yapıp 5eksen CNC tezgahlar ile 5metreye 3,5metre boyutunda talaşlı işleme kabiliyetine sahibiz.
Sektörün büyük sıkıntılarından bir tanesi de kalifiyeli personel bulmak. Siz bu sıkıntı için ne gibi önlemler aldınız ya da bu sıkıntıyı nasıl aşmayı düşünüyorsunuz?
Evet haklısınız, bu büyük bir sorun, alüminyum sektöründe personeli işe alıyorsunuz, emek veriyorsunuz, eğitimler aldırarak yetiştiriyosunuz, biraz yetiştiğine inandığında ben işten çıkıyorum diyor. Niye diyoruz? Kendi işimi yapacağım yada başka işletmede daha fazla ücret alacağım diyor. Sonra üretim ve teslimatlarda sorun olmaya başlıyor. Ama inan ki bizde böyle bir sıkıntı olmayacak. Demin de dediğim gibi kadromuzdaki tecrübeli arkadaşlarımız ile yeni katılan arkadaşlarımızı bir aile ortamında olduğu gibi birlikte çalışmalarına olanak sağlıyoruz. Otomotiv yan sanayii olarak uyguladığımız çok işlevsellik tabloları oluşturarak çalışanlarımızın Alüminyum sektörüne yıllarını vermiş danışmanlarımızdan üretim,malzeme, kalite ve kalıp konusunda eğitimler almaktadırlar.
Bunca zaman Hüner Krikodayım, sadece alüminyum üzerine konuşmayalım.
Çalıştığımız Tofaş ve İhracat yaptığımız büyük firmaların siparişlerinin bir gün geciktiğini görmedim. Bütün yaptığımız işlerde bu böyledir, hepsi söz verdiğimiz gibi söz verdiğimiz günde teslim edilmiştir.
Geçenlerde 100 parçalık bir iş gelmişti, bizde bir takım sorunlar oldu. Söz verdiğim tarihte teslimat yapabilmek için şirketime kazandırdığım paranın iki katını ödeyerek bu işi müşterime teslim ettim.
Para bir yerde hiçbir şeydir. Benim verdiğim söz yerine gelmediği zaman hiç bir önemi yoktur.
Müşterime zamanında teslimat yapamazsam Hüner Group’un verdiği söz yere düşmüş olur, böyle bir şeye de asla izin vermem.

Sektörde örnek aldığınız bir firma var mı?
Ben geçen sene arkadaşlarımla birlikte Arslan Alüminyum’dan Cenk Bey’le görüştüm. Patron çocuğu olmasına rağmen Fabrikalarındaki üretim akışında a-dan z-ye işin her evresini çok iyi biliyor. Onun dışında fabrikasına misafir olarak gelen kişilerden hiç bir bilgi gizlemiyor. Herşeyi açık açık anlatıyor. Sektörde bizi bayağı bir aydınlattı. Her şeye karşı, gerek kendi tecrübelerimiz gerekse Cenk Bey’den duyduklarımız ve öğrendiklerimiz ile danışmanlarımızın da katkıları doğrultusunda başarılı olacağımıza inanıyorum.
Alüminyum sektöründe görmüş olduğunuz ne gibi eksiklikler var.
Türkiye’de bazı konularda eksikler var ve bunlar alüminyum sektörünede yansıyor. Benim en büyük gördüğüm eksiklik alüminyum profillerin yoğun olarak kullanıldığı inşaat sektöründeki yapı denetimleri. Şimdi; küpeşte sektörüne değinelim, gidiyorsunuz bir ev alacaksınız, size projenin maketi gösteriliyor. İşte şöyle olacak, böyle güzellikler olacak diye anlatılıyor, neyse eve yerleşiyorsunuz balkonda bir bardak çayın keyfini çıkaracaksınız. Elinizi balkonunuzu çevreleyen küpeşteye atıyorsunuz, elinizi dokunduğunuz aksesuar yerinde yok. Sonra müteahhite yağdırıyorsunuz. Ama şöyle düşünmek gerek, bu binayı satın alırken size bahsedilen güzellikleri güvenlik boyutunu düşünmeden aslında kendiniz çalıyorsunuz, çünkü aman ucuz olsun aman ne gerek var görüntü olsun yeter diyorsunuz. Kullanılan malzeme standartlara ne kadar uygundur kimse bilmiyor. Bunları denetleyenler yok mu, evet küpeşte gerçekten göze çok güzel şık bir malzeme, yapılara ayrı bir güzellik ve modernlik katıyor ama firma bu malzemeyi kaç milimden üretiyor, uygulamada nelere dikkat ediyor, montajını nasıl yapıyor, bakan yok. Yapı denetim şirketlerinin bunları göz önüne alması gerekiyor. Birilerinin alüminyum sektöründeki bu açığa bir el atması gerekiyor.
Mesela sizin gibi bir derginin sektörde çok güzel bir yeri olduğuna inanıyorum. Bizlerin ve diğer firmaların bu olayda sizlere destek vererek sesimizi duyurmamız gerektiğine inanıyorum. Devletimizin bu konuyla biran önce ilgilenmesi lazım. Düşünsenize bu ben de olabilirim, siz de olabilirsiniz. Allah korusun bir daire kiraladınız, bunu yapan müteahhit ucuz malzeme kullandıysa korkuluğa yaslandığınızda direkt aşağıdasınız. Bunlar ciddi meseleler. Bizler dediğim gibi size destek verip bu konuyu çözmemiz gerekiyor. İnanıyorum ki sadece biz değil bizim gibi büyük firmalarımızın da bu konuya el atacağını biliyorum. Zamanında Rusya pazarı açıldığında bize de böyle teklifler geldi. Mesela ;
cam krikosunu 1 milimden basın 0.7’den basın, çelik halat kullanmayın, dökümünü hurdadan dökün dendi. Biz normalini 4 liradan veriyorsak böyle yap 3 liradan sat diyenlerle karşılaştık. Ama bizim adımız zaten Hüner Kiriko, biz ismimizi kişiliğimizi zedeleyemeyiz.
Zamanında firma sahibimiz yaptığı üründe küçücük bir hata görüp piyasadan yaklaşık 50 bin ürünü toplatan biridir ki bu yaptığını da 70’li ve 80’li yıllarda yapıyor.
Garanti ve iade dönemi yokken bunu yapıyor. Firma sahibimiz Hüseyin Karabacak Hüner Krikoya kendi adını vermiştir. Ucuz malzeme kalitesiz malzeme satıp da kendi adına leke getirmeyecek kadar haysiyetli ve onurlu bir kişidir. Belki bu sözlerim başka firmalar tarafından yanlış anlaşılıp hakkımda hoş olmayan konuşmalar geçecektir. Buradan onlara da sesleniyorum.
Ürettiğiniz ve yaptığınız ürünlerden kazandığınız parayı alnınızın terini akıtmadan vicdan muhasebesi yapmadan cebinize koyup, kazancı gönül rahatlığı içinde harcayabiliyorsanız orada büyük bir sorun vardır.
Hüner kiriko olarak bir çok sektörde hizmet vermektesiniz. Alüminyum sektörüne girmenizde ne gibi etkenler rol oynadı?
Biz zaten otomotiv yan sanayi olarak hizmet vermekteyiz. Özellikle otomotivde alüminyum kullanımının artığını gözlemledik. Bütün otomobil üreticileri garanti sürelerini artırarak rekabet etmeye başladılar. Gerek paslanmaz çelik gerek alüminyum kullanarak üretime devam etmeye başladılar. Yurt dışında da çok köklü firmalarla çalışmaktayız. Sizin de bildiğiniz üzere dönem dönem otomobil sektöründe krizler oluyor. Artı kentsel döşüm projeleri oldu. Depreme yönelik konut sektöründe müthiş bir patlama yaşandı. Bununla birlikte dedik ki hem otomotiv sektörüne çalışarak hem de kentsel döşümdeki konut sayısının artışından biz de üzerimize düşen payı alırız düşüncesiyle alüminyum sektörüne girdik. Otomotivde zaman zaman duraklama olsa da elimizde alternatif bir sektör olur diye düşündük.
Artı bizim bir düşüncemiz daha var, kendi markamızda ürün üretmek istiyoruz. Bununla ilgili arge çalışmalarımız var.
Orta vadede hedefimiz 2013 yılı sonunda günlük 15 ton üretim gerçekleştirecek tesis durumuna gelmektir. Görmüş olduğunuz alüminyum tesisimizin hemen arka tarafında inşaatı devam etmekte olan yine alüminyum bölümümüze ekleyeceğimiz ayrı bir yerin çalışması içerisindeyiz. Diğer fabrikamızın yanı başında kalıphanemizi kurmaya yönelik çalışmalarımız hızla devam etmekte. Bütün bu yatırımları öz sermayemizle yapmaktayız. Hiç bir yerden kredi veya devlet katkısı almadan tamamen kendi öz sermayemizle çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.

Son olarak eklemek istediğiniz nelerdir?
Biz kimseyle kaliteyi düşürecek bir rekabet anlayışı içerisine girmeyeceğiz. İnancım şu ki bizim izlediğimiz yolu bir çok firma örnek alacak ve kalitesine kalite katacaktır. Çalıştığı ancak problem yaşadığı firmaları eleyecektir ve belli bir süre sonunda uzun vadede merdiven altı olarak tabir edilen firmalar geride kalacaktır.
Bu sektöre yıllarını vermiş firmaları da canı gönülden kutlarım. Hep değindiğim şeyi yine dile getirmek istiyorum. Bu sektörde isim yapmış kendi emeğiyle kendi çizgisiyle bu sektöre çok şeyler katmış firmaları kendimize örnek alacağımızı da vurgulamak isterim. Onlar bizlere kapılarını açtığı sürece alüminyum sektörüne yeni girmiş firmaların onlardan öğrenecek çok şeyimiz olduğuna inanıyorum.Biz alüminyum profil üretiminin yanında ürettiğimiz profillere üretimdeki tecrübemizle uygulayacağımız ilave işlemler ile katma değer katarak yolumuza devam edeceğiz.