Tapcı Yapı'nın Genel Müdürü Mustafa Fevzi Tapcı hayatını alüminyum metaline adamış bir idareci. Bölgenin konusunda en güçlü firmasında, mesleğin bütün evrelerinde görev almış. Buna karşın çok renkli ve zengin bir özel hayata da sahip. Doğa sporlarıyla ilgileniyor, her fırsatta Offroad yarışlarında kendisini sınıyor. Aynı zamanda bu özelliği yeniliklere açık ve gelişmeye meyyal tarafını da güçlü kılmış ki sürekli olarak sektörde yenilikleri araştırıyor, firmasını geliştirmek için uğraş veriyor. 1998 yılında kurduğu Tapcı Yapı firmasıyla 5 yıldır sektörün hizmetinde. Faaliyet konuları çeşitli; alüminyum doğramanın yanı sıra dış cephe kaplamaları da yapan firma aynı zamanda hareketli güneş kırıcıları da imal ediyor. Firmasının bilgi bilincine sahip olduğunun altını çizen Mustafa Tapcı, işin öğretildiği okulların olmadığı bir ortamda kendi firmasının ve kendi firması gibi bilgiye açık firmaların sektörel açıdan fark yaratacağına inanıyor. 

Faaliyet konunuz hakkında bizleri bilgilendir misiniz?

Firmamız alüminyum doğrama yapıyor, dış cephe kaplama sistemleri yapıyor, bunu yanı sıra hareketli güneş kırıcıları yapan bir kuruluşuz. Solar enerji sistemlerini kuruyoruz şu anda bunu hazırladık fakat başarmanın mücadelesini veriyoruz. Alüminyumda faydasını bildiğimiz için mobilya işini de yapıyoruz. Burada ismi kalıcı projeleri tamamlamak istiyoruz.  Deneyim kazanmak çok önemli yapılan işlerde. 

İsmi kalıcı projeler dediniz, bölgenizde bu ölçekte işler yapmak pek kolay olmasa gerek.

Bu bölgede bu işleri yapmak dediğiniz gibi kolay değil, ama birilerinin şartları zorlaması gerekiyor. Ankara'da 100 m2’lik yerde firma bizden daha tonajlı işler çıkarabiliyor. Benim yerim 1.000 m2 olmasına rağmen ben yapamıyorum burada. Potansiyeli yüksek ürünleri üretmek için yeni pazarlara açılmayı düşünüyoruz, makine parkurumuz çok iyi müşterilerimizin talepleri artıyor. Mimarlar geliyor sistemleri öğreniyorlar önceki alüminyum izlenimini yok etmeye çalışıyoruz. Birçok yeni sistemler geldi fakat bunları tanıtmakta zorlanıyoruz bireysel olarak. Mimar ve Müteahhit’ e bakarak büyük işleri planlıyorlar yani alt grupta bu işi yapanlara da projeleri danışsalar bence sektör daha farklı boyuta ulaşacaktır.

Sanırım en büyük eksiklik bilgi eksikliği?

Üniversitelerde mimarlık ve mühendislik alanlarında okuyan öğrencilere sistemleri göstererek öğretilmesinden yanayım. Çünkü artık tüm sistemler detaylandırıldı, bizler gördüğümüz için biliyoruz fakat derslerde eski tecrübeler ortada bu yüzden fiziki yapısı değişen binalar için yeni sistemlerin öğretilmesi lazım.

Bunun için fabrikaların da görev alması gerekmez mi?

Fabrikalar olayın tonajından başka bir şey düşünemez çünkü adı fabrika, imalat yapacak çok imalat yapacak talebi karşılayacak, amacı bu. Şimdi bunun için sistem evlerinin oluşması lazım. Mimar veya Müteahhit bir inşaat firmasından projeyi aldığı zaman sistem evlerinde projeyi çözüp imalatını yaptırması gerekir. Ama buna karşın alüminyum üreten firma her şeyi kendisi yapamadığı için projeyi karşı tarafın çözmesinden yana oluyor. Bence asıl yanlış budur. Son dönemlerde aksesuar konusunda yaşanan gelişmeler fabrikaların da gelişimine sebep oldu. Sistemi aksesuarla birlikte oluşturuyorlar ve dört dörtlük seriler çıkıyor. Alüminyum ve pvc arasında yine farklar oluşmaya başladı. Pazar yaratabilmek için artık farklı metodlar oluşmuş durumda. Yüksek katlı binalar oluştu alüminyum daha fazla ön plana çıkıyor fakat uygulama düzgün olmazsa yine sıkıntı. Üstelik hangi malzeme olursa olsun. En büyük isteğim alüminyumun daha fazla artıya geçmesi. 

2 yıllık bir çaba sonucu bir blok işi alüminyuma çevirdik. Arasındaki farkı anlattım fakat işi alabilmek için kendimden fedakarlık yaptım çünkü bunların hepsi referans gerektiriyor biraz risk lazım. Gerekirse numuneni çöpe gidecek şekilde düşün ama tak ne olursa olsun alüminyumcuysan tak oraya doğramayı. Kaliteni göster…

Peki herkes kalite diyor sizce bu sektörde kalitenin adı nedir?

Bugün en basiti aksesuar imalatının halen Türkiye'de merdiven altı yapıldığını düşünenlerdenim. Ben bugün cephe ankrajlarının nasıl bir tesiste üretildiğini bilmek isterim, cephe makaslarında marka yok bunların nerede imalatının yapıldığını bilmek isterim, kullanılıyor ama nasıl nerede imalatı yapılıyor bilmek gerekmez mi? Yarın öbür gün bir şey olduğu zaman sorumlusu kim olacak bu işlerin. Bunlar statiği etkileyen ürünler. Her zaman belge veren ciddi ve şeffaf firmaların oluşmasından yanayım. En kırılgan nokta ise şu; imalat yapan firmalarda adam bir proje için statik hesabı yapıp bu yaptığı hesabın bedelini karşı tarafa sunarken korkarak sunuyor acaba benden vazgeçer mi acaba bana işi vermez mi diye. Müşteri her şeyi ister ama kalitenin ne olduğunu bilmez, bugün cepheyi sadece güzel olarak görür onun dışında silikon mu, kapaklı mı, statik hesabı nasıl, nereden bilecek. 

Burası okul, burada bilgi bilinci var.

Bugün size göre tüm suçlu Müteahhit, mimar veya müşteri midir yapılan işlerde?

Önemli olan zaten yerinde bazı şeyleri görmek ve gösterebilmek. Yani bir insanın bir işe nasıl baktığı ve nasıl gördüğü arasındaki farktır. Bu farkı anlatmak gerekiyor, eğer sen anlatamıyorsan hep kendi artılarını görüp eksilerini göremiyorsan sonuçsuz kalır, hep  şikayetçi sayılırsınız. Son zamanlarda bakıyorum gelen mimar ve mühendisler daha detaycı yaklaşıyorlar... Bu yaklaşım ister istemez herkesi belki zorlar fakat sancı sadece sistem oturana kadar sürer. Zaten bakın düzen oluşsa bu kadar firma olmaz piyasada. Ben sonuçta kalite ve kurumsallıktan yanayım. Bugün devlet en ufak değişikliğe gitse ben buna razıyım. Sadece sıkıntı çek yasasıydı ona da alışmaya çalışıyoruz. Her şey sistemli olsun başka bir isteğimiz yok iş güvenliği, çevre bilinci, faturalı giriş çıkış, hepsi çok güzel çünkü yanlış çalışan önünü göremez, kimseye de faydası olmaz. Kendisine faydası olmayanın devlete de faydası olmaz.

Biraz firmanızın artılarından bahseder misiniz?

Bugün piyasada mimar arkadaşlarımız olsun mühendis arkadaşlarımız olsun alüminyum profil konusundaki tüm dizaynlarda birinci tercih biz oluyoruz. Çünkü işin öğrenilebileceği bir okul yok. Burası okul, burada bilgi bilinci var. Bugün alüminyum ve hesaplamaları olacağında veya yeni ürün geliştirileceği zaman çok özel firmalarla çok özel insanlarla çalışma fırsatı buluyoruz. 

Son olarak alüminyum sektörünün geleceğinden bahseder misiniz?

Ölümsüz bir metali konuşuyoruz. Özellikle 5-6 yılda büyük gelişme sağladı. Türkiye aksesuar konusunda ciddi davranmazsa, işine sahip olmaz ise büyüyemez. En önemlisi aksesuar eğer bu bölüm güzelleşirse piyasa daha farklı boyuta gelecektir.